Kısa bir aradan sonra kendime geldim aslında.
Corona fikrine alışmam , sistemi öz programıma adapte etmem, hız ‘dan sonra acaip yavaşlamam, evde karşıma çıkan yeni durumlar ve iç gelgitlerim hepsi sadece 3 hafta.
Sonrasında sakinlik ve teşekkürlerle geçiyor zaman.
İşte bu teşekkürlerin içinde zamanında okuduğum şimdi tekrar bu kafamla yeniden okuduğum kitaplar geliyor ilk sırada! ‘Adab-ı Taam’ Bahsetmek istediğim listenize ekleyin diyeceğim kitap.
İçimize döndüğümüz kendimizi sorguladığımız şu zamanlara bir ilaç.
Yeni güncelleme diyorum ben.
Nasıl ki iç değerlerimizi tartışır olduk e zaten bir çılgınlıktır gidiyor der olduk, efendim neden o kadar onca gereksiz alışverişlerimizi sorgular olduk, gerçekten sevdiğimiz insanlara ayırdığımız kaçamak zamanlarımız gibi gibi.
Ne alakası var kitapla diyeceksiniz. Var! Şöyle ki ben mesela yakında nesli tükenecek 19 bilmem kaç doğumlulardan biri olaraktan babalı anneli ve kardeşli saat 19.00 akşam sofrasına oturulan bir ailede büyüdüm. Sofrada neler yapılır, yapılmaz, neler ayıptır hep anlatılarak büyüdük.
Sofranın temel kuralları vardı. Ailenin bir araya geldiği gün içinde yaşanan durumların paylaşıldığı sevgi ile pişen yemeklerin yendiği ve tabakların sonuna kadar bitirildiği ailelerde bu değişmez altın kural! Biliyorum ki sen de öylesin…
Sonra sonra sistem bizi sürükledi önce yalnız yaşamlar devreye girdi, sonrasında vakitsizlik ve şehir tutsaklığı! Evet kazanıyoruz ama sadece yalnız yaşamlarımızı kabul edilir formlara adapte etmek içinde inanılmaz harcamalar pahasına!
İşte size önerdiğim bu kitap farkına vardığımız o küçük lux lerin önemine ithafen.
Aile arasında bayramlar, davet sofraları, olmazsa olmaz kahvaltı sofrası, sofra ve yemekte tavır ve hareket (bkz.syf 109) ve ziyafet sofraları ve adablar ve ve ve…
Ruhun gıdası kitaplar üst başlığı ile geçiyor zaten Emin Nedret İşli kitabı Adab-I Taam Görgü ve Protokol kitabı.