İstanbul’un sokak isimlerine ilişkin ayrıca bir konu kaleme almak gerekse de, Taksim Meydanı’ndan İstiklâl Caddesi üzerinde yürürken sağda, Tünel’den gelirken de solda kalan Kallavi Sokak’a dönüveriyoruz. Keşmekeşlik içerisinde kaybolmak istemiyoruz ve şimdi köşesinde Starbucks olan, Kallavi Soka’da çok kısa ilerliyoruz. Kallavi Sokak, “Fıccın” sokak diye anılsa yeridir; lakin bizim buradaki durağımızın Fıccın değil. Sokakta, sağdaki bir dükkana giriyoruz… Selâmun aleyküm…
Kallavi Sokak’ın kendine has ve belki de en özel sakinlerinden biri: Celalettin Benli. Ufacık bir dükkanda, zamana karşı, zamanla yarışan ve fakat zamana yenik düşmemiş el emeği göz nuru özel dikim, ısmarlama gömleklerin altın makası. Ülke dışında dahi bir isim ve bir marka. Celalettin Bey, İstanbul’da rast gelebileceğiniz nazik ve kibar olduğu kadar, gözlerinin içi gülen nadide bir beyefendi.
Celalettin Benli, Karamanlı ve öyküsü memleketi Karaman’da başlıyor. Ortaokul çağlarında babası tarafından bir terzinin yanına çırak olarak veriliyor ve terziliğe adım atıyor. Ardından babasının iş değişikliği sebebiyle İstanbul’a taşınması ile yolları Hazzo Pulo Pasajı’nda Yorgo Kalayonis Usta ile kesişiyor. Yorgo Usta ile uzun yıllar çalıştıktan sonra Yorgo Usta Yunanistan’a dönme kararı veriyor ve Celalettin Bey dükkanı devralıyor. Ticari hayat hikayesi o andan itibaren başlıyor. Yorgo Usta’dan hem işine hem de hayatına dair öğrendikleriyle artık kendi yoluna koyuluyor.
Zamanında Ermeni, Yahudi ve Rum esnafların bulunduğu Hazzo Pulo Pasajı’nda kendi yoluna koyulan Celalettin Bey, bu zamana kadar kimlere gömlek dikmemiş ki?
En başta 6 cumhurbaşkanı var. Dükkana girdiğiniz zaman, sol tarafınızda rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile olan fotoğrafları sizi karşılıyor, sorunca başlıyor anlatmaya. Turgut Özal ile olan anılarını dinlemek çok keyifli. Bunlardan biri; Turgut Bey çok terlermiş ve yaptığı bir gömleğin aynısından on adet daha sipariş vermek istemiş. Celalettin Bey de elinde aynı kumaştan kalmadığını, Türk kumaşlarının dayanıklı olmadığını ve pamuk ithalatının yasak olması sebebiyle ancak İsviçre’ye gidip kumaş alıp kaçak getirebildiğini, bundan dolayı da belli bir zaman sonra dikebileceğini söylemiş. Yaklaşık bir ay sonra Celalettin Bey haberlerde pamuk ithalatının serbest bırakıldığını görmüş. Zira şimdiye kadar kimse Turgut Özal’a yerli kumaşların kötü ve dayanıksız olduğundan bahsetmemiş…Ufak bir parantez, Özal burada rekabeti artırarak yerli kumaş üretiminin de kaliteli olacağını öngörmüş.
Turgut Özal ile en mühim anılarından biri olan Karaman’ın il olması meselesine geliyoruz. 80’li yılların sonunda gündemde 4 ayrı ilçenin il olması meselesi söz konusu. Turgut Özal, Celalettin Bey’e her ölçü alma sonrasında “Bir arzunuz var mı Celalettin Bey?” diye sorarmış. Celalettin Bey de her defasında “Estağfurullah efendim, sağlığınız.” dermiş. 4 ilçenin il olması konusu gündemde iken bir ölçü alma sonrası, yine Harbiye Askeri Müzesi’nde Özal, “Bir isteğiniz var mıdır Celalettin Bey?” diye sorunca, Celalettin Bey bunca yıllık sessizliğini bozmuş ve “Efendim sizden şimdiye kadar hiçbir arzum, isteğim olmamıştı. Fakat tek bir ricam olacak. Karaman’ı il olarak tayin eder misiniz ?” deyivermiş. Özal da “Düşünürüz.” demiş. Celalettin Bey bu konuşmanın ardından, Özal’ın özel kalem müdürü Hüseyin Akyol’a “Düşünürüz” dediğini aktarınca, Hüseyin Bey de “Turgut Bey düşünürüz dediyse olacak demek ki.” gibisinden bir beyanda bulunmuş. O tayin sonrasında Karaman il olmuş ve Karaman’ın il olduğu haberi ilk olarak Celalettin Bey’e verilmiş. “Karaman benim sayemde il oldu.” diyor Celalettin Bey… Kendisiyle beraber uzunca bir tarih de gömlekleri gibi.
Celalettin Bey modayı takip ediyor ve her müşterisinin isteğine göre dikim yapabiliyor. Kimseyi istekleri konusunda kırmamaya ve tüm ricaları kabul etmeye gayret ediyor. Ustası Yorgo’dan öğrendiği en önemli noktalardan biri, zarar etse dahi işini en iyi şekilde yapması gerektiği ve her müşterisinin ne olursa olsun mutlu – mesut bir biçimde ayrılması… İlk günlerinden bugüne değin hala aynı titizlik, ciddiyet ve özveri ile işini ile sürdürüyor.
Konuk Yazar; Shenoxy