Author: Eren Arditi

Istanbulites: Genco Gülan
Istanbulites

Istanbulites: Genco Gülan

Kimdir: Disiplinler-aşırı kavramsal çağdaş sanat yapıtlarının tümünü ‘fikir sanatı’ olarak tarif eden bir sanatçı ve teorisyendir. 1. İstanbul’u üç kelimeyle anlatacak olursanız… İs, Tan ve Bul 2. İstanbul’un fotosunu çekseydiniz hangi kare olurdu… Hemen her gün çekiyorum, sabah akşam instagrama koyuyorum… 3. İstanbul’dan silmek isteyeceğiniz birşey… Yazarsam yayınlayabilir misiniz? 4. Nerelerde yürümeyi seversiniz… Boğazda yürümeyi çok severim. Zaten sık sık yürürüm. Eski şehre giderim, Tahtakale’de, Mercan’da kaybolurum. 5. İstanbul’un neden taşı toprağı altın… Talan, yalan, falan, filan… 6. Sizin İstanbul hikayeniz ne… Doğup büyüdüğüm İstanbul’u özgeçmişimden silmeyi bile düşündüm pek çok kez -fare dağa küsmüş, dağın haberi olmamış- ama henüz silmedi...
Istanbulites: Zerrin İren Boynudelik
Istanbulites

Istanbulites: Zerrin İren Boynudelik

Kimdir: Üniversiteler (ODTÜ, Mimar Sinan ve İTÜ). Dr. tezi İTÜ. Sanat tarihçisi. Öğretim üyeliği yaptı.(MSGSÜ ve YTÜ). Emekli oldu. Kitaplar ve yazılar yazdı ve yazmaya devam ediyor. Adatepe’de yaşıyor. 1999’dan beri bir yaz okulu (Adatepe Taşmektep) programı yürütüyor. 1. İstanbul’u üç kelimeyle anlatacak olursanız… Güzel, Zor, Vefasız… 2. İstanbul’un fotosunu çekseydin hangi kare olurdu… Galata’dan tarihi yarımada. İçinde mutlaka Süleymaniye olurdu. 3. İstanbul’dan silmek isteyeceğin birşey… Haliç üzerindeki metro geçen köprü. 4. Nerelerde yürümeyi seversin… Beşiktaş/çarşı içi, Karaköy/Perşembe Pazarı (hırdavatçılar çarşısı), Eminönü /Tahtakale, Zeyrek, Nişantaşı ve Osmanbey’in arka sokakları (kumaşçılar falan olan sokaklar). 5. İstanbul’un neden taşı toprağı ...
İstanbulites: Yunus Can Önalan
Istanbulites

İstanbulites: Yunus Can Önalan

Kimdir: Meslek yüksekokulunu bitirdikten sonra çeşitli görsel projelerde ve moda dergilerinde yer aldım.  Giderek duygu dünyamın zenginliğini takı ve moda aksesuarlarına olan tutkumla birleştirip, tasarımlarını özenerek elimle yarattığım ve kurucusu olduğum ‘Jin’  markasını ortaya çıkardım.  İstanbul'u üç kelime ile anlatacak olursanız ne olurdu ? Cezbedici, mistik ve bağımlılık yapan bir şehir. 2. İstanbul’un fotoğrafını çekseydiniz hangi kare olurdu ? Anadolu Kavağı'nda batan güneşin yansıması ile deniz pırıl pırıl ve evler gün ışığının kızıllığıyla yıkanmış gibi büyüleyici olduğu anı.  3. İstanbul'dan silmek isteyeceğiniz bir kare ? İstanbul da silmek isteyeceğim bir çok şey var, ama bunların ilki çok katlı şekilsiz, b...
Suadiye İstasyonu
The City

Suadiye İstasyonu

İstasyon, hayatımız gibi. Seçtiğimiz yollarda karşımıza çıkan İstasyonlar. Şöyle durup dikkatle bakınca güzelliğini heyecanını duygusunu tüm sevinç ve hüzünlerini bize akıtan durak yerleri.Ne zamandır transit geçerken gözüme takılan mimlediğim istasyonlar var yolumun üzerinde! Gerçek İstasyon. Önceleri trenler için kullandığım şimdilerde aynı rayların bakımla günümüze güncellemesi ile beni bi dakka da oradan oraya taşıyan canım rayların durak yerleri. Ve pembe olanı pinky pinky Suadiye İstasyon binası. Pamuk helva gibi tüm zarafetiyle misafirlerini karşılayan aynı zarafetle uğurlayan güzeller güzeli Suadiye istasyon binası. Dantel gibi oyulmuş beyaz işlere gönderme yapan kenar süsleri ile gerçekten görülesi, etrafında daire çizilesi bina. Şöyle bir incelediğimde bu hat üzerin...
Ruhban Okulu
The City

Ruhban Okulu

Sevinçle gittim bir pazar kafama esince bir anda;Bostancı'dan motor Heybeliada. Zaten adaya her ayak bastığımda hayat hep yolunda, ben hep tatildeyim hissi kaplıyor içimi. Tüm Adalar için geçerli tabii bu hissim. Hoş, devamlı yaşasaydım aynı mı olurdu tabii bimiyorum. Neyse... Tabii ki planım Heybeliada Özel Rum Fener Lisesi. Gidiş için de yürüyüş parkur planladım. Yol üstünde tatlı ada evleri, minnak kahveler, gerçek eskiciler, kitapçılar arasında  fotoğraf çeke çeke ilerledim. Bu fotoğraf çekme meselesi bende arkanda pirinç tanesi bırakıyor hissini veriyor, bir sevinçli oluyorum o da başka tabii. Hafif rampalı yokuşu ben yürüyerek, başkaları biskletle çıkarken sağlı sollu güzel ağaçların arasında bir anda karşına çıkıyor okul. Yüksek duvarlarından taşan bol yeşilliklerle. Kapıd...
Adab-ı Taam
Culture

Adab-ı Taam

Kısa bir aradan sonra kendime geldim aslında. Corona fikrine alışmam ,  sistemi öz programıma adapte etmem, hız 'dan sonra acaip yavaşlamam, evde karşıma çıkan yeni durumlar ve iç gelgitlerim hepsi sadece 3 hafta. Sonrasında sakinlik ve teşekkürlerle geçiyor zaman.İşte bu teşekkürlerin içinde zamanında okuduğum şimdi tekrar bu kafamla yeniden okuduğum kitaplar geliyor ilk sırada! 'Adab-ı Taam' Bahsetmek istediğim listenize ekleyin diyeceğim kitap. İçimize döndüğümüz kendimizi sorguladığımız şu zamanlara bir ilaç.Yeni güncelleme diyorum ben.Nasıl ki iç değerlerimizi tartışır olduk e  zaten bir çılgınlıktır gidiyor der olduk, efendim neden o kadar onca gereksiz alışverişlerimizi sorgular olduk, gerçekten sevdiğimiz insanlara ayırdığımız kaçamak zama...
Istanbulites: Sabahat Çıkıntaş
Istanbulites

Istanbulites: Sabahat Çıkıntaş

Kimdir: Fırtınalar ve tutkular kadını. Rengi ve biçimi en aza indirirken sezgisel yanı ağır basan, sürprizleri seven sanatçı. 1.İstanbul’u üç kelimeyle anlatacak olsanız… Cihangir -Beyoğlu-Taksim… 2. İstanbul’un fotosunu çekseydin hangi kare olurdu… O kadar cok kare var ki çekilecek…Yinede Beyoğlu, kuşbakışı 3. İstanbul'dan silmek isteyeceğin birşey? Beyoglundaki Flo ayakkabıcısı…. (Çünkü orada cok eski Gutan ayakabıcısı ve içeriye dogru bir pasaj vardı ve arka sokağa cıkardı… Maalesef şimdi çoktan yok oldu ve unutuldu.) 4. Nerelerde yürümek istersin… Kendimi iyi hissedeceğim İstanbul’un heryerinde yürümek isterim.. 5. İstanbul’un neden taşı toprağı altın… Herkesi kucaklayan büyük kozmopolit kıpırtı halindeki büyük  bir organizma olmasından. 6. Senin ...
Mektup Adresi; Feneryolu Sokak
The City

Mektup Adresi; Feneryolu Sokak

Feneryolu’nda Abdülkadir Efendi Köşkü ya da Prenses Atiye Sitesi, Feneryolu ile Kızıltoprak arasında tren yolunun üst tarafında yüksek duvarların çevirdiği yedi dönümlük bahçenin içindeki köşk Sultan Hamid’in oğlu Abdülkadir Efendi’ye aitmiş. Aynı zamanda çok iyi bir violonist olan Abdülkadir Bey müzik çalışmaları için bahçeye tek katlı ahşap bir oda, bir de garaj yaptırmış ki o zamanlarda Kadıköy’de otomobil yok denecek kadar azdı, düşünün! Üç katlı ondört odalı iki büyük salonlu bu köşkle karşılaşmam tamamen tesadüf. Ne zamandır beni evine davet eden arkadaşıma gittiğimde koskocaman sitenin içinde bir de ne göreyim; bu nefis yapı hala dimdik, olanca terk edilmişliği ve hüzünlü mağrurluğu ile karşıma çıkıverdi. Meraklı sorularıma aldığım yanıtlardan öğrendim ki 2.Dünya Savaşı’n...
İstanbulites: Döne Otyam
Istanbulites

İstanbulites: Döne Otyam

Kimdir: Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili Edebiyat mezunu, üniversite yıllarından beri çeşitli galerilerde çalıştı,TV programları yaptı. Son yedi senedir Mardin Bienali Koordinatörlüğünü yapıyor, sergiler hazırlıyor. Müzminde bir  Ankaralı. 1. İstanbul’u üç kelimeyle anlatacak olursanız… Tarih, martı ve tutku 2. İstanbul’un fotosunu çekseydin hangi kare olurdu… Kız kulesini içine alan bir geniş kare olurdu.. Tarihi yarım ada 3. İstanbul’dan silmek isteyeceğiniz birşey… Silmek istediğim çok… Tüm plazaları ve arabaları mesela. 4. Nerelerde yürümeyi seversiniz… Ankara’da hiç yürümem ama İstanbul’da çok yürüyorum. Ama keyif içinse Kuzguncuk’ta yürümek isterdim. 5. İstanbul’un neden taşı toprağı altın… Aaaa öyle miymiş? Bu soruyu altını çok olana sorayım ve...
Istanbulites: Karaca Borar
Istanbulites

Istanbulites: Karaca Borar

Kimdir: Ben Karaca Borar, İstanbul, Kuzguncukluyum. Annem yazar Sevim Burak, babam violonist Orhan Borar’dır. Galatasaray Lisesi’nde okudum, uzun seneler New York City ve Karayipler’ de yaşadım, çalıştım. Türkiye’ye döndüğümde çeşitli kurumsal pozisyonlarda ve kurumsal projelerde yer aldım. Eskileri ve eskiciliği tüm yaşantım boyunca ikinci bir kimlik gibi taşıdım. Son senelerde Çukurcuma’daki dükkanımda dilediğimce eskiler alıyor-satıyor bazen de gökyüzünü boyuyorum. 1. İstanbul’u üç kelimeyle anlatacak olursanız… Tarih, çeşitlilik, eşsiz. 2. İstanbul’un fotosunu çekseydiniz hangi kare olurdu… Mutlaka Kuzguncuk’ta çekilmiş bir kare olurdu. 3. İstanbul’dan silmek isteyeceğiniz birşey… Kültürsüz, saygısız kent yaşamını hak edemeyenleri. 4. Nerelerde yürümeyi seversiniz...