İstanbulites: Neriman Polat

Kimdir: Sanatçı ve Sanat Eğitmeni. 90 yılların ortalarından itibaren, fotoğraf , video, yerleştirme işler üretiyor. Çalışmaları Feminist , Politik,  Katılımcı sanatla bağlantılıdır. Kentsel Dönüşüm, özellikle İstanbul bir çok çalışmasının konusu olmuştur. Son yıllarda yaptığı Kişisel sergiler arasında DEPO’da Ev Nöbeti, Disambigua Art Space, İtalya’da Eşik adlı sergileri var. 1999 yılında “Tutku ve Dalga” İstanbul Bienali, 2003 yılında “Düşler ve Çatışmalar” Venedik Bienalinde  yer aldı. Eski Hafriyat Grubu üyesi,  2007 yılında grupla birlikte “Hafriyat Karaköy” adlı mekanı açarak bir çok sergiye ev sahipliği yaptılar. 2011 yılnda “Ateşin Düştüğü Yer” sergisini Türkiye İnsan Hakları Vakfı ile birlikte organize eden grupta yer aldı. 2016’da “İflah Olmaz” başlıklı 18 kadın sanatçın yer aldığı serginin konsept ve tasarımını Arzu Yayıntaş ile birlikte gerçekleştirdi.

1.İstanbul’u üç kelimeyle anlatacak olursanız…

Beton, Rant, Kentsel Dönüşüm

 2.İstanbul’un fotosunu çekseydin hangi kare olurdu…

İstanbul’un  fotoğrafını o kadar çok çektim ki,ama ne kadar ne kadar çekersen çek bitmez. Sonsuz şehir İstanbul tek kareye sığmaz.

3.İstanbul’dan silmek isteyeceğin birşey…

Kuleler, iş merkezleri, alışmerkezlerinin hepsi…En başta Zorlu’yu bir çırpıda silmek isterim.

4. Nerelerde yürümeyi seversin…

Kendimi bildim bileli İstiklal caddesinde yürüyorum, demek ki hala seviyorum. Bitmeyen aşk -nefret ilişkisini en yoğun tattığım yer beyoğlu..Beşiktaş, karaköy, galata hattı en çok yürüdüğüm yerler. Ve tabiiki vapura ya da motora binip kadıköy’e gitmeyi çok severim.

5.İstanbul’un neden taşı toprağı altın…

Malesef taşı toprağı agacı yesili kalmadığı için ,ayrıca, rant ve sömürü merkezi…tarih açısından bakarsan, olağanüstü bir yer.

6.Senin İstanbul hikayen ne…

Karadenizden istanbul’a göçmüş bir ailenin çocuğuyum. İstanbul’da doğdum ve hep burada yaşadım, ama açıkcası artık şehri nasıl terkederim üzerine planlar yapıyorum. Belki istanbul dışında bir hikayem olur diye hayaller kuruyorum.Ama istanbuldan kopamayacagıma da çok iyi biliyorum. Çok tuhaf bir şehir istanbul ne onunla, ne onsuz..