Hop! Kardeşim, Dingo’nun Ahırı mı?

19. yy… Bir yandan İlber Ortaylı’ya göre Osmanlı İmparatorluğu’nun en uzun yüzyılı, bir yandan da dünyanın hızlı bir değişim-dönüşüme doğru yol aldığı Sanayi Devrimi başlangıcı… Ulaşım araçları bakımından İstanbul’da Atlı Tramvaylar dönemindeyiz.

İstanbul’un ilk atlı tramvayı 1871 yılında Azapkapı – Beşiktaş arasında hizmete açılmış, ardından Ortaköy’e kadar uzatılmış. Bu konuya bilhassa görsel ve içerik anlamında daha uzun eğilmek için belki bir gün Rahmi M. Koç Müzesi’nden bahis etmemiz gerekir, aklımız başımıza “hep sonradan” gelir… Neyse biz şimdi konumuza dönelim.

Bir yere girerken, geçmişte “destur var mı?” diyerek icazet alınırmış. Günümüzde de, izin almadan, pat diye bir yerlere girdiğinizde, “Hop! Kardeşim, burası Dingo’nun Ahırı mı?” cümlesi ile karşılaşabilirsiniz. Hepimiz bu cümle ile ne denilmek istendiğini aslında çok iyi anlarız. Fakat Dingo’nun Ahırı nereden gelir, diye yüz kişiye sorsak belki ancak bir bilene denk gelebiliriz.

Bu cümleyi duyduğunuzda, sanki birinin size karşı kabalaştığını mı hissedersiniz, adeta argo bir cümle duymuş gibi? Olabilir. Ama işn aslı öyle değil!

İçinden Tramvay Geçen Şarkı*

Atlı tramvaylar normalde iki atla çekilirmiş. Ancak; eğimli ve zorlu, yokuş kısımlarda bir çift at daha tramvaya eklenmekteymiş. Azapkapı’dan alınan takviye atlar, Şişhane yokuşunu Taksim’e doğru çıktıktan sonra ve Taksim’e vardıkları vakitte, Maksem ile bugünkü Fransız Konsolosluğu arasında bir yerde dinlendirilirlermiş.

Dingo, yukarıda bahsettiğimiz, İstanbul’un atlı tramvaylarının ulaşımda yer aldığı dönemde yaşamış bir Rum vatandaşımız. Atların Taksim’de dinlendirildiği ahır ise onun kontrolündeymiş. Seyisler buraya sıkça girer çıkar ve atların dönüşümlerini bu noktadan sağlarmış. Hal böyle olunca, girenin çıkanın çok belli olmadığı bir yer oluvermiş. Günümüze doğru Dingo’nun Ahırı deyimi ise dilimize, girenin çıkanın pek belli olmadığı yer anlamında, bu vesile ile yerleşmiş. Netice itibari ile Dingo’yu da çok seviyoruz, ahırını da. Kulakları çınlasın !

O zaman, biraz da müzik ! İçinden şarkı geçen tramvay ilan ettiğimiz İstanbul’un ilk atlı tramvay hattı Azapkapı – Beşiktaş ve Dingo’ya armağan ediyoruz, Selda Bağcan söylüyor; “Bir Beşiktaş Tramvayı“.

* İçinden Tramvay Geçen Şarkı ‘yı Ferhan Şensoy’un 1986 yılındaki oyunu İçinden Tramvay Geçen Şarkı – Karl Valentin’de Grup Gündoğarken bestelemiş ve Hümeyra seslendirmiştir. 

Konuk Yazar Şenay Savut